12 Kasım 2016

Warrior

       En duygulandığım filmlerden birisidir Warrior. Filmde Tom Hardy, Joel Edgerton, Nick Nolte, Jennifer Morrison ve Frank Cirillo sırasıyla Tommy Conlon, Brendon Conlon, Paddy Conlon, Tess Conlon ve Frank Campana karakterlerini canlandırmıştır.




      Tommy ve Brendon Paddy'nin iki çocuğudur. Tommy küçüklüğünde box alanında başarılı, Brendon ise abi; kardeşi kadar kendini geliştirememiştir. Paddy ünlü bir boxördür ve alkoliktir. Aile içinde sorunlara neden olduğu için Tommy, Brendon ve anneleri Paddy'yi terk etme kararı alırlar. Ancak Brendon tek aşkı Tess için onlarla gitmekten vazgeçer. Tommy ve annesi giderler ve yıllar sonra Tommy tek başına geri döner. Paddy Tom'u görür ve şaşkına döner ancak Tommy'nin babasından tek bir isteği vardır: ona antranörlük yapması. Dünya MVA dövüş turnuvasına katılmak amacıyla babasıyla çalışmaya başlar. Diğer tarafta ise Brendon'ın Tess'le çok güzel bir yuvası vardır, ancak maddi sıkıntıları olduğu için Brendon dövüşme kararı alır ve bir gün kafeste dövüşür, bu nedenle de fizik öğretmenliğini yaptığı okuldan bir dönemliğine uzaklaştırma alır. Bu zamanı değerlendirmek isteyen abimiz tabiki box eğitmeni olan eski arkadaşı Frank'e gider ve ondan kendisini MVA dövüş turnuvasına hazırlamasını ister. Gelin görün ki kardeşiyle bu turnuvada karşılacağından da bir haberdir. Aynı şekilde Tommy'nin de haberi yoktur. Çok daha fazlasını anlatmak istesem de burada kesiyorum ancak filmin sonu bir efsaneydi. O duygusallığı katbekat arttıran The National-About Today şarkısını da unutmamak lazım, gözlerimi dolduran, anlam yüklü o sahnenin içime işlemesine sebep oldu diyebilirim. Kısaca konusunu özetledikten sonra karakterlere geçebilirim.





Paddy Conlon: Alkolik bir boksör baba, ailesinin zarar görmesine sebep olmuştur. Küçük oğlu ve eşi onu terkedince askere gitme kararı alır. Zamanla alkolü bırakır ve büyük oğlu Brendon'ın gönlünü almak için uğraşır. Tommy geri döndüğünde onu eğitirken aynı zamanda kendini affettirmeye çalışır. Yıkık dökük pişmanlıklarla dolu bi hayatı var diyebiliriz. Adam yüzüne bakılmayı hak etmiyor da olsa değişmeye çalıştığı dönemde insanın içi burkuluyor.





Tommy Conlon: Annesiyle birlikte 16 yaşında babasını terk edecek kadar cesur. Annesini kaybettikten sonra ise askere gider ve savaşa katılır. Savaş sırasında tanka sıkışan arkadaşlarını var gücüyle kurtarark kahraman olur. Savaştan sonra da askerliği bırakarak evine döner. Birliğe yanlış isim verdiği için onu bulamazlar. Babasına karşı büyük bi nefret besler hatta öyle bir mefretki onu terk ettiğinde soyadını değiştirerek annesinin soyadını alır, ancak turnuvalar sırasında aralarında çok duygusal bi olay yaşanır, burada araları biraz da olsun yumuşar. Ayrıca babasını terk ederken onlarla gelmediği için abisine de sinirlidir ve onu kardeşi olarak görmez.










Brendon Conlon: Vefalı bir eş ve baba diyebiliriz. O da Tommy kadar babasına sinirlidir ve onla mecbur kalmadıkça görüşmez. Borçları ödemek için turnuvalara var gücüyle çalışır. Kardeşiyle annesi onsuz gittiği için kırgındır ama yine de kardeşiyle arasını düzeltmek ister.










Tess Conlon: Brendon'ın çocukluk aşkı ve işi. Brendon'ın zarar görmesinden korktuğu için dövüşmesini istemez bu konuda onu desteklemiyor.(Fotoğraftaki çocuklar Tess ve Brendon'ın çocukları)














Frank Campana: Brendon'ın eski arkadaşı ve boks eğitmeni. Kendine ait salonunda Beethoven eşliğinde çalışmayı sever.










Karakterleri de bitirdiğimize göre yazımı Tommy ve babası arasında geçen bir konuşmayla bitirmek istiyorum;

Tommy: Merhametli baba rutinin benden uzak olsun babalık. Sana hiç uymuyor.
Paddy:Tommy, bir şeyler yapmaya çalışıyorum.
Tommy:Çalışıyor musun?
Paddy:Evet çalışıyorum.
Tommy:Şimdi mi? Önemli olduğunda neredeydin? Sana çocukken ihtiyacım vardı. Şu anda sana ihtiyacım yok.Artık çok geç. Olan oldu zaten.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder