American History X benim için çok ayrı olan filmlerden biridir. Çok sağlam bir hikayeyi çok iyi oyunculuklarla birleştirip (Edward Norton’u ayrı severim) ortaya enfes bir film çıkartmışlar. Film ırkçılığı konu almaktadır ve NBA’de Boston Lakers rekabetine kadar işlemişlerdir bu konuyu. Filminde sıkıldığım, bunaldığım bir dakika bile hatırlamıyorum. Ayrıca Boston Celtics taraftarı olduğum için o sahneyi ayrı seviyorum.
Film beni çok fazla etkiledi çünkü insanın psikolojisinin yaşanan olaylar karşısında ne kadar hızlı değişebileceğini gördüm. Bu filmden sonra genelde sorulan şu soruya kolay bir cevap verebiliyorum, ‘insan şu yaşta değişebilir mi? ’ insan her yaşta değişebilir, tabi ki azcık beynini kullanabiliyorsa düşünme yetisi varsa verdiğim cevap geçerli, çünkü var beynini kullanamayan düşünme yetisi olmayan insanlar. Biraz filmden bahsedeyim spoiler vermemeye çalışarak.
Derek (Edward Norton) başarılı bir öğrencidir. Babası zenciler tarafından öldürülmüştür. Babasının zenciler hakkında hoş olmayan fikirleri ve zenciler tarafından öldürülmesi yüzünden zencilerden nefret etmektedir ve Neonazi* olmaktadır. Derek bir müddet sonra Neonazi liderinin sağ kolu olmuştur ve çevresindeki beyazları zencilerden korumaya çalışmaktadır. Bir gece 3 zenci Derek’in arabasını soymaya kalkışır ama Derek bunu kardeşinden(Danny) öğrenir ve 3 zencinin ikisini öldürür. Bu yüzden 3 yıl hapse mahkum olur. Hapiste zencilere bakış açısı düşünceleri tamamen değişmektedir ama bu arada kardeşi abisinin çizdiği Neonazi yolundan gitmektedir. Danny abisinin yolundan giderken okuldaki zenci öğretmeni bunu anlar ve Danny'e yardım etmeye çalışır. (Hapiste neler oluyor neler… ,bu arada NBA muhabbeti de hapiste geçmektedir.)
American History X izlenmesi gereken muhteşem bir film. Filmin sonu senaryodakinden farklıdır. Film için ilk çekilen son çok fazla dramatik ve üzücü olduğu için yeni bir son çekilmiştir ki bu son da yine oldukça üzücü ve dramatiktir. Acaba gerçek son nasıl dramatikti, bu son bile efsane! Filmin sonu gerçekten o kadar temiz ki olayları her açıdan görebilmemizi sağlıyor.
Filmde unutulmaz birkaç sahne var onları paylaşmak istiyorum yani SPOILER ALARM!
1) Derek’in yaraladığı zenciyi öldürmesi, hafızamdan hiçbir zaman silinmeyecek bir sahne. Silahıyla vurup yaraladığı zenciyi zorlayarak ağzını açtırıp kaldırıma dayamasını istiyor zenci bunu yaptıktan sonra kafasını tekmeleyerek adamı öldürüyor. Gerçekten inanılmaz şiddet içeren bir sahne ve Edward Norton sahnenin hakkını sonuna kadar veriyor.
2) Derek’in hapishanede beyazlar tarafından tecavüze uğradığı sahne kötü bir şekilde hafızamda.
3) Hapishanede Boston Lakers muhabbeti benim için çok özeldir.
4) Ve tabi ki filmin sonu, sonunu söylemeyeceğim ama 2 cümleyle özetleyim;
· Nefret yüktür!
· Hayat sürekli kızgın yaşanmayacak kadar kısadır.
Edward Norton’ın çok iyi oynadığı bir film. Dönüp dolaşıp bunu diyorum ama Oscar alamaması içime oturmuştur. Benim gönlümde Oscar’ı fazlasıyla kazanmıştır. Çünkü bu filmi bu kadar iyi yapan Edward Norton’un mükemmel oyunculuğudur.
Edward Norton'u bu kadar övdüm ama kardeşini oynayan ve adaşı olan Edward Furlong'dan da bahsetmek gerekiyor. Danny rolünde oynayan Edward Furlong mükemmel bir oyunculuk sergiliyor, tıpkı diğer yardımcı oyuncular gibi.
Yaptıkların sana daha iyi bir yaşam sundu mu ?
*Neonazi = Neo-Nazizm, II.Dünya Savaşı'ndan sonra ulusal sosyalizmi yeniden canlandırmak ve bu amaçla ulusal sosyalist yönetimleri demokratik veya silahlı yollarla başa geçirmeyi hedefleyen veya ulusal sosyalizmi savunan tüm siyasi hareket ve düşüncelere verilen ortak isimdir.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder