14 Kasım 2016

Inferno



Inferno’yu kitabını okumuş biri olarak yazıyorum. Beklentilerimin altındaydı diyebilirim ancak serinin (filmlerin birbirleriyle bir bağlantısı yok) diğer filmleriyle kıyaslandığında ortalamanın üstündeydi. Dan Brown’ın yazdığı serinin ilk kitabı The Da Vinci Code, ikinci kitabı Angels&Demons, sonuncusu ise Inferno. Bana kalırsa ilk iki kitap filme güzel işlenememişti. Inferno’da ise bazı şeyler atlanmış, bazı olaylar fazla abartılmış, hele ki son sahnesi çok garip çekilmiş. Üç kitabın da başrolünde Tom Hanks (Robert Langdon) var. Geri kalan oyuncular ise değişiyor. Inferno’nun konusuna gelecek olursak da, Dr. Langdon kendini başından yaralanmış bir halde hastane odasında yatarken bulur. Kafasına aldığı darbeden dolayı halüsinasyonlar görür ve kulağında hep aynı ses vardır “Search and find (ara ve bul)”. Burada bir tırnak açmak istiyorum, 'gördüğü halüsinasyonlar gerçekten kitaba göre çok abartılı bir şekilde çekilmiş, kitapta sadece kulağında sürekli bir sesin olduğu ve faklı görüntüler gördüğü ifade ediliyordu. Ama filmde resmen halüsinasyon tabiriyle cehennemi çekmişler.' Robert uyandığında karşısında bir doktor görür. Odanın ışığı gözlerini rahatsız eder. Doktorla biraz konuşarak nerede olduğunu ve nasıl bu hale düştüğünü anlamaya çalışır. Doktor Sienna, Robert’ı küçüklüğünden beri tanır. (çünkü bu doktora dahi diyebiliriz küçük yaşta koleje gitmiş, bir sürü alanda başarısı var ve biraz da garip olarak nitelendiriliyor, kitapta buna uzunca bir alan verilmiş olmasına rağmen filmde sadece, Sienna laf arasında küçük yaşta koleje gittiğini söyledi ve seyirciye Sienna’yı kitaptaki kadar tanıma fırsatı verilmedi. Bu arada Sienna Dr.Langdon’u kolejdeyken gittiği bir seminerinden tanıyor.) Ancak Robert Sienna’yı tanımaz. Daha sonra konuşmaları sırasında Robert’ın gözüne dışardaki bir heykel takılır, böylece Floransa’da olduğunu anlar. Daha sonra hastaneye bir polis gelir ve Robert Langdon’ın odasına doğru ateş ederek gelir. Sienna kapıyı hızla kilitler, Dr. Langdon’ı da alarak arka taraftaki kapıdan çıkarır. Bir taksiyi durdururlar ve Sienna’nın evine giderler. Dr. Robert Langdon’da başına aldığı darbeden dolayı geçici hafıza kaybı görüldüğü için Floransa’ya neden geldiğini, başındaki yaranın nasıl olduğunu hatırlayamaz. Buradan sonrasını anlatmayıp birkaç şeyden bahsetmek istiyorum. Bir transhumanist bilim insanı olan Bertrand Zobrist insan nüfusunun son yüzyılda kontrolsüz olarak arttığını düşünmektedir. Bunun için de bir salgın yaratmak ister ve kendisinin geliştirdiği etkenini dünyanın belli bir yerine koyarak devreye sokar.( Virüs, maruz kalan her üç kişiden birinde kısırlığa neden olmaktadır ve solunum yoluyla insanlara bulaşmaktadır. Bu filmde açıklanmadı) Şimdi oradan oraya niye geçtik derseniz de aslında Dr. Robert Langdon’ın Floransa’ya gelme nedeni bu salgını önlemektir. Filmde böylece başlar. Aslında konusu çok güzel, Dan Brown’ın akıcı bir dille yazmış olduğu kitabı biraz eksik, biraz fazla sahnelerle çekmişler. İnsan kitabı okurken de filmi izlerken de acaba Zobrist haklı mı diye düşünmüyor değil (bölünerek çoğalıyoruz sanki) ancak böyle bir yöntem tartışmasız çok yanlış. Bunu düşünürken konuyu daha fazla uzatmadan artık karakterlere geçelim. 




 Dr. Robert Langdon: Harvard Üniversitesi'nde ünlü bir simgebilim profesörüdür.Profesör Langdon zeki, pratik bir karakter, bütün detayları inceler ve oldukça dikkatlidir. Canlandıran ünlü aktör Tom Hanks başarılı bir oyuncudur. 2 kez Oscar almış bir insan olarak filmi ayakta tutan isim olduğunu düşünüyorum, en sevdiğim filmleri Cloud Atlas ( Bulut Atlası), Saving Private Ryan (Er Ryan'ı Kurtarmak), Forrest Gump. 





 Sienna Brooks (Felicity Jones): Erken yaşta koleje gitmiş, iq'su dahi denebilecek kadar yüksek, tıp alanında uzman bir doktor. Dr. Robert Langdon'a hafızasının yerine gelmesi için yardım eder ve ona destek olur. Felicity Jones'u en çok The Theory Of Everything (Herşeyin Teorisi) filminden seviyorum ayrıca kendisini 14 Aralık 2016'da vizyona girecek olan Rogue One: A Star Wars Story filminde göreceğiz.








Bertrand Zobrist (Ben Foster): Transhümanist bir bilimci. İnsanların kontrolsüzce arttığını düşünüyor. Bu nedenle de veba etkisi yaratacak bir virüs geliştirmiştir. Bunu yaparken de Dante'nin İlahi Komedya'sından esinlenmiştir. Ayrıca filmin başında intihar ederek sistemini devreye sokar. Ben Foster'a Inferno'da pek yer verilmemiş doğrusu bu nedenle başka filmlerine bakacak olursak; 3:10 To Yuma (3:10 Treni), X-Men: The Last Stand (X-Men: Son Direniş) örnek verilebilir.









Filmde İlahi Komedya'dan alınan cehennem ise; resimde de görüldüğü gibi Dante günahlara göre Cehennem'de katlar çizmiş ve katlarda her günah için bir bedel var.







Son olarak (kitaptan); Cehennemin en karanlık yerleri, buhran zamanlarında tarafsız kalanlara ayrılmıştır.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder