14 Kasım 2016

The Dark Knight Rises

     Batman üçlemesinin son filmidir The Dark Knight Rises. Seriyi güzel bir film ile noktalasalar da benim için serinin en iyi filmi The Dark Knight’tır. Serinin diğer filmlerinde olduğu gibi Christian Bale (Batman), Michael Caine (Alfred), Morgan Freeman (Lucius Fox), Gary Oldman (Gordon) rollerinde oynamışlardır. Bu oyunculara ek olarak Tom Hardy (Bane), Joseph Gordon-Levitt (Blake), Anne Hathaway (Selina), Marion Cotillard (Miranda) rollerinde oynamışlardır. Oyunculuklar diğer filmlerde olduğu gibi çok çok iyidir. Yönetmen koltuğunda ise her zamanki gibi Nolan oturmaktadır. Üçlemede Bale’in oyunculuğu üstüne pek konuşmadım ama gerçekten Batman’i çok iyi canlandırıyor. Bale’in Batman filmleri için aldığı ve diğer filmler için verdiği kilolar;

Çok uzatmayım, ben değil film konuşsun, ilk sahnesini anlatayım. Aslında tam ilk sahnesi değil ama ilk sahnesi sayılır.
    
     Filmin başında herkesin Game of Thrones’dan hatırlayacağı Little Finger’ın bir nükleer fizikçiyi para karşılığı almasıyla başlıyor. Ama nükleer fizikçiyi satan kişiler fizikçinin yanında Bane’in adamı olduğunu söylediği 3 kişiyi daha yakaladıklarını söyleyip onları da veriyorlar. Nükleer fizikçi ve yanındaki 3 kişi uçağa biniyorlar. Bizim Little Finger, bu 3 kişiyi sorgulayıp Bane hakkında bilgi almak istiyor. Ama bu üç kişinin içlerinden biri Bane’dir ve herşeyi planlamıştır. Uçağın üstünde başka bir uçak vardır ve bu üstteki uçaktan Bane’in adamları atlayıp diğer uçağın içini tararlar. Sonra atladıkları uçaktan getirdikleri halatları uçağın arka tarafına sokuyorlar ve uçağın kafası yere dik geliyor, haliyle uçağın kanatları ve motorları kopuyor. Halatların hemen üstünden uçağın arka kısmını patlatıyorlar ki Bane’i ordan çıkarabilsinler. Sonra Bane nükleer fizikçi ile beraber üstteki uçağa bağlı bir halatla oradan ayrılıyor.
     
Tıpkı The Dark Knight'ta olduğu gibi bu filmde de çok fazla iyi sahne var. Bu yüzden de anlattığım kısım bile gözümüze sıradan geliyor. The Dark Knight’ın, The Dark Knight Rises’dan önde olma sebebi Joker faktörüdür benim için. Tom Hardy Bane’i çok iyi oynamıştır ama Heath Ledger Joker’i farklı bir noktaya taşıyor. Batman Begins benim için bu iki filmin arkasındadr. Bu arada Tom Hardy’de beğendiğim oyuncular arasındadır.



Neyse kısaca karakterleri tamamlayıp sizi daha fazla tutmayım ki filmi bir an önce izleyebilesiniz.


Bane: Uzun yıllar boyunca pitte kalmıştır. Pit çıkışı olan ama sadece bir çocuğun çıkabildiği, gökyüzünün göründüğü bir hapishanedir. Bane bu pitte karanlığın içinde yaşamıştır. Pitte dayak yediği için yüzüne maske takmak zorunda kalır. Hatta Bane, Batman ile karşılaştığında, Batman karanlıktan yararlanmak için ışıkları söndürür, Bane ise şunu der” karanlığı senin müttefiğin sanıyorsun, ama sen karanlığı sonradan kucakladın. Ben onun içinde doğdum, onun tarafından biçimlendirildim, yetişkin bir adam olana dek ışığı bile görmedim. Gölgeler sana ihanet eder; çünkü onlar bana ait. ” Bane’in amacı Gotham City’i ele geçirmektir.







Blake: Polis memuru görevinde oynayan Blake, suçlular savaşında Gordon’a yardım etmektedir ki Gordon’un güvenini kazanmıştır. Ayrıca zeki Blake, Bruce Wayne’in Batman olduğunu bildiğini söyleyip yardımına ihtiyacı olduklarını söylemektedir. (Bruce Wayne bu filmin başında belinden sakattır ve kendini iyileştirmekle uğraşmaz Batman olarak da geceleri dışarı çıkmamaktadır.) Blake'in diğer ismi Robindir. 










Selina: Filmin başında hırsız olarak tanıdığımız Selina daha sonrasında kimin tarafında olduğu belli olmayan hareketler yapmıştır(Kendi çıkarları için çok rahat insan satabiliyor). Ama gel gör ki Batman’ın Selina’ya ihtiyacı oluyor ve Batmobil’i Selina’ya verince Selina’da Catwoman oluyor.











Miranda: Miranda Bruce’un güvendiği bir kişilik olarak çıkıyor karşımıza hatta bi ara işi pişiriyorlar. Bane Wayne şirketinden nükleer bomba çalmak istediği için Wayne şirketinin hisselerinin büyük bir bölümü Miranda’ya devrediliyor (Bu şekilde güvende olduğu düşünülüyor). Ama Miranda ablamız aslında Miranda mı acep?








Son olarak filmden sevdiğim repliklerle yazımı bitiriyorum.

-Belki de artık hepimiz gerçekleri yenmeye çalışmaktan vazgeçip ortaya çıkmalarına izin vermeliyiz.
- Acı çekmek insanın karakterini geliştirir.
- Şeytandan bahsedersen karşında belirir.
- Gotham’ı terörize ederken ruhlarını zehirlemek için umutlarını besleyeceğim. Hayatta kalacaklarına inandıracağım onları böylece sırf güneşte kalmak için
birbirlerinin üstüne tırmanacaklar.
Umut olmazsa gerçek çaresizlik olmayacağını öğrendim burada.
- Kurtuluş maneviyatla olur. Ruhla.
- Masumiyet yer altında çiçek açamaz, yeryüzüne çıkmalıdır.



Hiç yorum yok :

Yorum Gönder