Karayip Korsanları: Siyah İncinin Laneti’nin 2.filmidir. Bu film de yine ilk film kadar heyecanlıdır ve olaylar hayal edemeyeceğiniz kadar çok farklı. İlk önce başrollerimizde Johhny Depp (Kaptan Jack Sparrow), Orlando Bloom (Will Turner) ve Keira Knightley ( Elizabeth Swann) var. Bunların dışında ilk filmden Kaptan Barbossa, Pintel ve Ragetti ile Kaptan Jack Sparrow’un mütettebatından birkaç kişi. Bunun dışında yeni gelen karakterimiz ise Davy Jones, canlandıran ise Bill Nighy. Tabi ki onu insan haliyle değil daha farklı göreceksiniz. Konummuza gelecek olursak, Will’le Elizabeth normal yaşamlarına devam ederken Jack de boş durmuyor ve yine başına bela açıyor. Tabi ki buna Will ve Elizabeth’i dahil etmezse olmaz. Bela dediğimiz ise Jack’in Uçan Hollandalı’nın korsanı Davy Jones’a kan borcu vardır. Jack eğer bu borcunu ödemezse sonsuza kadar onun kölesi olarak yaşamak zorundadır. Bu beladan kurtulmanın tek yolu ise Ölü Adamın Sandığı'nı ele geçirmek ve böylece Davy Jones'u kontrol edebilmektir. Konuyu daha fazla uzatmadan karakterlere geçmek istiyorum. İlk filmde bahsettiğim karakterleri açıklamayı ne kadar istesem de gerek görmüyorum çünkü insan anlattıkça spoiler veriyor. Bu nedenle yeni gelen önemli karakterlere bakalım.
Davy Jones: Karayip Korsanları: Ölü Adamın Sandığı filmi için oldukça
önemli bir karakterdir. Bu karakterin en önemli özelliği ise
sakallarının dokungaçtan olmasıdır (Bence adam ahtapot). Davy Uçan
Hollandalı adlı geminin kaptanıdır ve gemide çok katı kuralları vardır.
Jack’in borcuğu olduğu için de yakın arkadaşı Will Turner’ı
mürettebatına alır (Yahu bi rahat bırakın önce Elizabeth kaçıılır, sonra Will esir düşer). Bu arada aslında bu katı kaptanımız oldukça duygusal biridir.
Bir kadına aşık olduğu için kalbini söküp bir sandığa kitler, sandığın
anahtarı ise sakalları arasında saklıdır. işte film boyunca asıl amaç bu
kalbi çalmaktır ki Davy ölebilsin ve Jack kurtulabilsin (ne fenasın
Jack).
Lord Beckett (Tom Hollander): Lordumuz seriye ikinci filmde dahil oluyor. Aslında Karayip Korsanları: Ölü Adamın Kalbi’nde pek göz önünde değil bu nedenle 3.filmde daha ayrıntılı değinmekle birlikte Royal Limanı’ndaki malikanesinde kalıp olayları uzaktan izleyen bir karakter olduğunu söyleyip geçelim.
Tia Dalma, Nam-ı diğer Calypso (Naomie Harris): Aslında bu karakter ilk filmde de var ancak burda bahsetmek istedim. Oldukça ilginç birisi. Büyü yeteneği olan ve gizemli bir karakter. Sırları ise 3.filmde açığa çıkıyor.
Karakterleri de bitirdiğimize göre birkaç replikle yazımıza son verelim.
Mürettebattan:O kağıt parçasında ne olduğunu göster bize.
Mürettebattan başka bir korsan: Bu bir anahtar.
Jack: Hayır daha iyisi. Bu bir anahtar resmi. (anahtardan nasıl daha iyi olabilir Jack)
Bir kabile Will’i yakalar. Ve jack gelir. Aslında onların arasında saklanmak için onlardan biri olur. Will onu tanır ve “Jack, Jack Sparrow! Dürüstçe söylemeliyim ki seni gördüğüme memnun oldum.” Jack ise karakteristik yürüyüşüyle yerinden kalkıp Will’e parmağıyla dokunur Will ise “Jack! Benim Will Turner” der. Bu sırada Jack kabilenin diliyle kabileye birşeyler söyler, kabileden karşılık geldiği sıra Will “ beni indirmelerini söyle” der, Jack ise hiç oralı olmadan kabileyle konuşup arkasını dönüp gider. (Hallere bak hallere)
Jack: Çok benzeşiyoruz, seninle ben. Benimle sen. Biz.
Elizabeth: Şeref, terbiye ve.. ve ahlak anlayışlarımız hariç. Ve bedensel temizlik.
Jack kendini koklar ve “Boş şeyler.”
Yazımın sonuna birbirini çok seven dostların (!) fotoğrafını koymak istedim :)
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder